DSM-5 Şizoid Kişilik Bozukluğu Tanı Ölçütleri
Şizoid Kişilik Bozukluğu, aşağıdaki tanı ölçütlerine sahip bir kişilik bozukluğu türüdür:
- Sosyal İlişkilerden Kaçınma: Aile üyeleri dahil olmak üzere, yakın ilişkilere girmek istemez veya bundan hoşlanmaz.
- İzole Olma Eğilimi: Genellikle yalnız yapılan aktiviteleri tercih eder.
- Cinsel İlgisizlik: Başkalarıyla cinsel deneyimlere ilgi duymaz veya çok az ilgi gösterir.
- Zevk Azlığı: Aktivitelerden çok az zevk alır, hatta alsa bile bu ilgi sınırlıdır.
- Yakın İlişkilerin Eksikliği: Birinci derece akrabalar dışında yakın arkadaşı veya sırdaşı yoktur.
- Duygusal Kayıtsızlık: Diğer insanların eleştirilerine veya övgülerine kayıtsız kalır.
- Duygusal Soğukluk ve İfade Kısıtlılığı: Duygusal soğukluk, kopukluk ve duygusal ifade konusunda kısıtlılık gösterir.
B. Başka bir etkene bağlı değildir.
Şizoid kişilik bozukluğuna sahip bireyler, genellikle soğuk ve uzak görünürler. Günlük yaşam olayları ve başkalarının ilgilendiği konular hakkında ilgisizdirler. Genellikle sessiz, uzak ve asosyaldirler. Duygusal bağlantılara ve toplumsal ilişkilere ihtiyaçları azdır. Toplumsal değişiklikleri son fark edenler arasındadırlar.
Bu kişiler genellikle yalnız çalıştıkları, rekabete dayanmayan işlerde başarılıdır. Cinsel yaşamları sadece fantezilerle sınırlı olabilir ve olgun bir cinsellik yaşamayı erteleyebilirler. Erkekler sıkça yakınlaşmaktan kaçındıkları için evlenmeyebilirler, kadınlar ise evlenmeyi pasif bir şekilde kabul edebilirler.
Şizoid kişilik bozukluğuna sahip bireyler, öfke ifadesi konusunda zorluk yaşarlar. Duygusal enerjilerini genellikle kişisel olmayan alanlara yönlendirirler ve hayvanlara yoğun bir şekilde bağlanabilirler. Sağlık, diyet, felsefi düşünceler ve toplumsal projeler gibi kişilerarası ilişki gerektirmeyen konular onları sıklıkla çeker.
Şizoid kişilik bozukluğuna sahip kişiler, soğuk ve uzak görünmelerine rağmen bazen özgün ve yaratıcı fikirler sunabilirler. Genellikle gerçekçi ve mantıklı bir şekilde düşünürler. Tehditlere karşı saldırgan davranışlarda bulunma veya kaçma eğiliminde değillerdir. Bu nedenle, olası tehditlerle baş etmekte veya güçlü olma veya terk etme fantezileriyle başa çıkabilirler.